Merhaba Arkadaşlar,
Bildiğiniz üzere bu hafta sonu Luxinferio ile birlikte Ankara'daydık. Cumartesi saat 12:00 civarı Sabiha Gökçen Havalimanı'ndaydık. Gerekli işlemleri yaptıktan sonra uçağımızı beklemek üzere bekleme salonuna geçtik. Uçuş saatinin gelmesi ile birlikte bizde uçaktaki yerlerimizi aldık ve Ankara'ya doğru uçuşa geçtik.
13:30 civarlarında Ankara'ya ayak bastık. Bavullarımızı alıp otele doğru yol almaya başladık. Ellerimiz okadar doluyduki(posterler v.b) yürümekte zorluk çekiyorduk. :) Otele gidip bavulları hemen bıraktıktan sonra Chatlak İnternet Kafe'ye doğru yola çıktık. Vardığımızda kapının önünde turnuvaya katılacak takımların oyuncuları vardı. Antrenman için oraya gelmişlerdi. Kimisi İstanbul'dan kimisi Batman'dan gelmişti. Hatta 3 günlüğüne ev kiralayıp turnuvaya hazırlanan takımlar bile vardı. Hemen kafeye posterlerimizi ve kırlangıçlarımızı astıktan sonra oyuncularla sohbete başladık. Bu arada açlık başımıza vurdu. Kafe sahibi Haluk Bey'in tarifi üzerine bir yan sokaktaki restauranta gittik. Yemekleri gayet lezzetliydi. :)
Tekrar kafeye dönüp yavaş yavaş kura hazırlıklarına başladık. Takımlar heyecanlıydı. Kafenin mutfağından edindiğimiz cezvenin içine doldurduğum takım isimleri ile birlikte kuraya başlamaya hazırdık. Bir anda masanın etrafı doldu ve oyuncularımız ile birlikte kura çekimine başladık. Tek tek eşleşmeler belli olurken sevinenlerde oldu üzülenlerde. Malesef kısıtlı zamanımız olması dolayısı ile ve şehir dışından gelen oyuncuların dönüş zamanlarını düşünerek turnuvanın ilk turunu fazla uzatamadık. Bu açıdan ilk turdan elenen takımların durumunu anlıyorum. Fakat bu durumda bizimde fazla yapabilecek birşeyimiz kalmıyordu. Eşleşmeleri belirledikten sonra yavaş yavaş otele geri dönüş başlamıştı. Artık dinlenip ertesi gün turnuvaya enerjik bir şekilde dönmemiz lazımdı.
Sabah 08:00'da alarmımın çalması ile ayaktaydım. Biraz sonrada Luxinferio'nun uyanmasıyla kafeye gitmeye hazırdık. Hemen yola koyulduk, taksi ile kafeye yaklaşırken bir polis çevirmesine gözüm takıldı. Tanıdık bir yüz görüyordum orada arabasıyla birlikte. Hatta yanında 2 kişi vardı ve onlarda tanıdıklardı. Bu kişiler bizim oyuncularımızda evet, İstanbul'dan gelmişlerdi ve polis uygulamasına takılmışlardı :) Kafeye geldiğimizde önü fazlasıyla kalabalıktı. Hemen işe giriştik, takımları oturma planına göre yerlerine yönlendirdik. Tüm takımların gelmesi ile birlikte maçlar başladı. Burada maçların nasıl geçtiğini, kimin yendiğini, kimin kaybettiğini fazla anlatmayacağım fakat rekabetin yüksek olduğu bu ortamda oldukça gergin anlarda yaşanmadı değil. Ama bu anlar kazanan takımların sevinci ile gölgede kaldı. Hele o final maçı ... S2'ye yakışır cinstendi yine. Geçtiğimiz ay düzenlenen Zocco's Turnuvasındaki final maçı uzatma rekorunun ardından bu turnuvada da güzel çekişmeli ve heyecanlı anlar yaşandı. Özellikle şimdi nickini hatırlayamadığım Freakyaction takımından bir oyuncumuzun tamda umutların kesildiği anda, takım arkadaşlarının kulaklıklarını çıkarıp bitti artık dediği final maçında 1v4 oyunu alması ile müthiş bir performans sergiledi. Ama bu performansın devamı gelmedi ve turnuvayı Dark Passage.Kaspersky Lab kazandı. Burdan kendilerini tekrar tebrik ediyorum.
Tüm bunların haricinde sessiz bir şampiyon daha vardı. WMTF, tüm turnuva boyunca sessizliğini koruyarak gayet düzgün bir şekilde maçlarını oynadı, karşısına gelen rakiplerini birer birer elerken hiç bir şekilde sorunda çıkarmadı. Aslında kendilerinin tecrübeli oldukları bu hallerinden bile belliydi. Kendileri 6 senedir bu tip organizasyonların içlerindeler. Doğal olarakta neler ile karşılaşabileceklerini, neler olabileceğini daha iyi biliyorlar. Diğer takımlara örnek olmalarını umuyorum. Son olarakta J.A.T ekibine özel teşekkürlerimi sunuyorum. Bizler için yardıma gelen arkadaşlarımız ellerinden geleni yaptı ve turnuvayı güzel bir şekilde sonlandırdık.
Artık dönme zamanıydı. Ankara'ya veda etme zamanı. Turnuvayı sonlandırıp J.A.T ekibi ile bir akşam yemeği yedikten sonra havaalanına doğru yola koyulduk. Ama o ne? Luxinferio topallıyordu. Turnuvanın yoğun hareketine dayanamamış olacak artık bacağını kaldıramadığını söyledi. Benim elimdende kolay kurtuldu diyemeyiz. İstanbul'a kadar kendisiyle biraz uğraştım. "Veriyosunuz yaşlı başlı adamı yanıma sonra böyle topallıyor" gibi, Lux'a buradan sevgilerimi gönderiyorum. :) Birkaç fotoğraf ile yazımı sonlandırıyorum. Herkese iyi oyunlar dilerim.
|
Ankara Hatırası 1 |
|
Ankara Hatırası 2 |
|
J.A.T Ekibi - Luxinferio ve ben |
|
WMTF |
|
J.A.T Ekibi - Oyunguru - Luxinferio ve ben |
|
Kalkışa hazırız |
|
Foto Fox |
s2 kayıt ol fps oyunu